SBS'de puanı değil, yüzdelik dilimi baz alın!

sbs'de puanı değil, yüzdelik dilimi baz alın!
Anafen Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Recep Uysal, SBS tercihleri yapacak olanlara önemli ipuçları verdi.
Hızlı Paylaş1 sayfayı tweetle1 facebookda paylaşSayfayı Yazdır
Gizem Gül'ün röportajı

Bu yıl SBS’ye giren öğrenciler için tercih süreci yarın başlayacak ve 8 Ağustos'ta sona erecek. OYP’si 196 ve üstü olup tercihte bulunan tüm öğrenciler yerleştirmeye katılabilecekler ve öğrenciler en fazla 10 tercih yapabilecek. Peki lise tercihi yapacak öğrenci ve anne babalar doğru ve bilinçli bir tercihi nasıl yapacak? Tercih yaparken puan mı yoksa yüzdelik dilim mi dikkate alınacak? Bu soruları ve daha fazlasını Anafen Dershanesi Rehberlik Koordinatörü Recep Uysal’a sorduk.

SBS tercihlerini bilinçli ve doğru bir şekilde yapabilmek için nelere dikkat etmeli?

Doğru tercih yapma konusunda dikkat edilmesi gereken birkaç temel nokta var. Öğrencilerin 12 Temmuz’da OYP puanları açıklandı. Puanla beraber öğrencilerin genel başarı sıraları ve yüzdelik dilimleri de açıklandı. Puanlar soruların yapılabilirliğine göre her yıl değişebildiği için tercihlerini yaparken puanlamadan daha ziyade okulların geçen yılki yüzdelik dilimlerini ve genel başarı sıralarını dikkate almaları onlar açısından faydalı olacaktır.

Seçeceğiniz okul hakkında bilgi toplayın

Şuna asla unutmamak lazım. Bu yıl bir defaya mahsus olmak üzere 10 tercih hakkı var. Sadece 1 defa tercih yapılacağı için dikkatli olmak gerekli. Dolayısıyla tercihleri dikkatli ve doğru yapabilmek için ellerinden geldiğince, ne kadar bilgi toplayabilirlerse öğrenciler ve veliler açısından o kadar sağlıklı olacaktır. Peki bilgiyi nereden alabilirler? Okulların internet sitelerinden, tercih rehberlerinden, gittikleri bir dershane varsa oradaki ya da dershaneye gitmiyorlarsa kendi okullarındaki öğretmenlerden bilgi alabilirler. Ya da okulları gezebilirler.

MEB’in yayınladığı tercih ve yerleştirme kılavuzunu mutlaka inceleyin

Aileler tercihleri yaparken daha çok kendi istekleri ve kendi düşüncelerine göre tercih yapıyorlar. Bundan daha ziyade çocuklarla ortak bir karar verilip, gelecek 4 yıl süresince orada çocuğun öğrenim göreceğini de varsayarak, ona göre tercihleri güncellemenin sağlıklı olacağını düşünüyorum. Bunun dışında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tercih ve yerleştirme kılavuzunu yayınladı. Tercihlerle alakalı en güncel, en doğru, en sağlıklı bilgileri orada bulabilirler. Veliler ve öğrencilerin http://oges.meb.gov.tr/ adresinde yer alan bu kılavuzu incelemeleri onlar açısından faydalı olacaktır. Çünkü tercih edilecek okullarla ilgili özel şartlar, okulun yabancı dili, öğrenim süresi, eğer meslek lisesiyse mülakat var mı, değişik sınavlar var mı gibi konuları o kılavuzdan takip edebilecekler. Kılavuzu incelemek gerçek bilgiye ulaşmak açısından önemli. Çünkü biz tercihlerimizi yaptıktan sonra onları düzeltemiyoruz.

Tercihleri onaylatmayı unutmayın!

Tercihler internet üzerinden bireysel olarak yapılabiliyor. Ama öğrenci tercihini internet üzerinden bireysel olarak yapsa bile mutlaka tercihlerini bir okula onaylatması gerekiyor. Öğrencileri ve anne babaların bu onaylatma sürecini de unutmamaları lazım. Bunun altını çizmekte fayda var. ‘Ben tercihlerimi evden girdim, tercih sürecim bitti’ düşüncesi yanlış. Mutlaka kendi okullarına ya da herhangi bir ilköğretim okuluna gidip tercihlerini onaylatmaları gerekiyor.

Ölü tercih yapmış olmamak için tercih aralığı nasıl belirlenmeli?

Tercih sıralaması yapılırken öğrenci ve velilerde şöyle bir yanlış algı var; istediğim okulu birinci sıraya ya da üst sıralara yazarsam ve ondan sonraki okulları da rastgele bunların altına yazarsam bu iş olur diye. Okulları sıralarken puan üstünlüğüne ya da yüzdelik dilimi daha düşük olan okulu daha üste yazmak lazım. Aksi takdirde 400 puanlık bir okulu 2. sıraya yazıp da 415 puanlık bir okulu 3. sıraya yazarsanız alt taraftakiler ölü tercih olacaktır. Dolayısıyla sıralama yaparken puan üstünlüğüne göre bir sıralama yapmanın doğru olacağını düşünüyorum.

Yüzdelik dilim ne kadar düşükse, o okulun puanı o kadar yüksektir

Öğrenciler OYP’lerini öğrendikleri zaman bununla beraber yüzdelik dilimlerini de öğrendiler. Bir okulun yüzdelik dilimi ne kadar düşükse, o okulun puanı o kadar yüksektir. Mesela Türkiye’nin en yüksek puanlı anadolu lisesi olan Galatasaray Lisesi yüzde 0.04 ile öğrenci alıyor. Ama belki kendi halinde bir anadolu lisesi yüzde 5’lerde yüzde 6’larda öğrenci alıyor. Dolayısıyla yüzdelik dilimi düştükçe okulun puanı artıyor demektir. Biz de sıralama yaparken yüzdelik dilimi daha düşük olanları yukarı yazıp, aşağı biraz daha kendi yüzdelik dilimimiz civarında ve daha yüksek yüzdelik dilimi olanları yazabiliriz. Bunu rakamlarla ifade edecek olursak, kendi yüzdelik diliminiz 2-2 buçuk puan üstü ve 2-2 buçuk puan altı diye sıralanabilir. Yani örneğin, öğrenci yüzde 4’lük bir yüzdelik dilimdeyse ilk 3 tercihinde yüzde 1 buçuk – 2’lerden başlayıp, sonraki 4 tercihini yüzde 3 buçuk-5 arasında ve son tercihlerini de garanti olsun diye belki yüzde 6-6 buçuklardaki okulları yazıp tercihlerini yapmalarının mantıklı olacağını düşünüyorum. Yedek yerleştirmeyi düşünerek onların da sırasının geleceğini varsayarak biraz da üst dilimden okul yazmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

Sağlıklı tercih için yüzdelik dilimi baz alın

Tercihleri yaparken puan mı, başarı sıralaması mı, yüzdelik dilim mi dikkate alınmalı?

Keşke başarı sıralaması diyebilsek. MEB birkaç yıldır öğrencilerin başarı sıralamalarını veriyor ama geçen yıl herhangi bir okula yerleşen son öğrencinin son başarı sıralamasını vermiyor. Örneğin İstanbul Lisesi’ne geçen yıl son giren öğrencinin genel başarı sırası kaç bunu bilmiyoruz. Daha önce bu bilgi veriliyordu ama birkaç yıldır bu bilgi verilmiyor. Genel başarı sıralaması verilmediği için şu an bizim için ana belirleyici etken yüzdelik dilim. Çünkü okulların puanı değişebilir. Bu seneki SBS geçen yıla göre biraz daha kolaydı. 600’ün üzerinde tüm soruları cevaplayan öğrenci oldu, dolayısıyla puanların biraz daha yükseleceğini düşünüyoruz. Puanlar o yılki soruların zorluğuna ya da kolaylığına göre yükselebilir veya düşebilir. Ama örneğin Galatasaray Lisesi her yıl yüzde 0.04-0.05 diliminden öğrenci alır. Dolayısıyla yüzdelik dilimlerde çok fazla oynama olmaz. O yüzden de sağlıklı tercih yapabilmek için öğrencilerin ya da anne babaların yüzdelik dilimi baz almaları gerekiyor.

Lisenin üniversite başarısı çok önemli

Lise seçerken yüzdelik dilimden başka hangi kriterleri göz önünde bulundurmalı? Bu konuda anne ve babalara neler tavsiye edersiniz?

Üniversite başarısı çok önemli. Bizim ülkemizde anne babalar çocuklarını liseye gönderirken üniversiteyi düşünerek gönderiyorlar. Yabancı dili çok önemli, büyükşehirler için yol çok önemli bir sorun, o yüzden evinize daha yakın bir okulu yazmak daha iyi olabilir. Okuldaki ekstra sosyal faaliyetler, kültürel olanaklar, öğretmen portföyü nasıl gibi bilgileri de göz önünde bulundurmak önemli.

Meslek liseleri alternatif olarak düşünebilir

Meslek lisesi tercih edecekler öğrencilere neler söylemek istersiniz?

Fen lisesi, Anadolu lisesi ya da sosyal bilimler lisesi kazanma bareminin biraz daha altında olan öğrenciler için meslek lisesinin çok iyi birer alternatif olduğunu düşünüyorum. Katsayı meselesinin kalkmış olmasından sonra üniversiteye girme adına meslek liselerinin önünde bir engel yok. Ama üniversite düşünmeseniz de lise mezunu olduğunuzda elinizde bir mesleğinizle oradan mezun oluyorsunuz. Dolayısıyla belli bir puan aralığındaki öğrencilerle alakalı acaba düz liseye mi gitsem, meslek lisesine mi gitsem diye düşünce kargaşası yaşayan öğrenciler için meslek liselerini çok ciddi alternatif olarak görüyorum. Yetişmiş ara eleman ihtiyacı Türkiye’de her zaman gündemde biliyorsunuz. Yetişmiş ara elemanın en sağlıklı yetişebileceği yerler de meslek liseleri. Ben bir alana ilgisi olan ve o alanla ilgili kendini istekli ve yetenekli gören öğrencilerin bu alternatifi mutlaka değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bizim toplumumuzda katsayı engeliyle ile ilgili meslek liselerine bir ön yargı vardı. Ama artık o katsayı meselesi de artık yok, bu nedenle meslek liseleri mutlaka düşünülmeli.

SBS ile herhangi bir ortaöğretim kurumuna yerleşemeyen öğrenciler ne olacak?

SBS ile yerleşemeyenler sınavsız öğrenci alan liselere yerleşecek. Ya da bu öğrenciler anadolu olmayan normal meslek liselerine gidecekler. Onun dışında da MEB her yıl yaptığı gibi bu yıl da öğrenciler için bir güzellik yaptı. Yerleşemeyen öğrenciler için en son yerleştirmeler bittikten sonra hala boş kontenjan varsa anadolu imam hatip liselerine ve anadolu meslek liselerine puan üstünlüğüne göre öğrenci alınacak. Öğrenciler bunu da takip edebilirler. Eğer o da olmazsa biraz önce belirtmiş olduğum gibi normal eğitim veren liselere ya da meslek liselerine gidecekler.

EN YÜKSEK PUANLI LİSELER

SBS TERCİHİNİ YAPARKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?